Yurtdışına çıkacaklar için öneriler, yanıma aldıklarım, vizesiz Balkan turunda bilinmesi gerekenler ve arabayla Balkanları gezmek
Eşimle pasaport fiyatları artmadan şöyle 10 yıllık pasaportumuzu alalım diye yaklaşık 1 yıl kadar önce pasaport başvurumuzu yapmıştık. Pasaportlarımız geldiğinde bizim de yurtdışına çıkmak gibi bir planımız yoktu. Ancak yakın arkadaşlarımızın da arabayla Balkan turu yapmasının ardından biz de açıkçası heveslenip cesaretlendik ve yola koyulduk.
Eğer arabayla yapmayı planlıyorsanız kendi arabanızla yola çıkmaktansa, uçakla şehirlerden birine gidip araba kiralamak en doğrusu olacaktır. Biz ayarlamaları yaklaşık 4-5 ay önceden yaptık hem kurdan daha az etkilenmek hem de daha uygun fiyatlı teklifler almak adına. Bir şehirden teslim alıp başka bir şehirde teslim etmek çoğu zaman ücreti 1.5-2 katına çıkardığı için tercih etmedik. Gezeceğimiz ülkelerin birbirine böylesine yakın olması da bu kararımızda yardımcı oldu. İnternette birden fazla siteyi karşılaştırabileceğiniz sitelerden size uygun aralıkta kiralık araba arayabilirsiniz. Otomatik arabanın da ücreti daha fazla oluyor. Manuel ile gezmek ise hiç zor olmadı bizim açımızdan. Araba kiralarken tuhafıma giden bir nokta ise direk marka - model belirtilmemesiydi. Klimalı 4 kapılı araba vereceğiz diyorlar yani. Clio, i20, Sandero vb. gibi arabalardan o esnada uygun olanı veriyorlar.
Araba kiralarken sözleşmede gezeceğiniz ülkelerin isminin yazmasına dikkat etmelisiniz. Avrupada arabanın farklı ülkelere girmesi için araba vizesi olarak nitelendirebileceğimiz Green Pass sistemi mevcut. Green Pass ücretinin de kiralama ücretine dahil olup olmadığına da dikkat etmelisiniz. Dahil olmaması ve firmanın da teslim anında size söylememesi durumunda sınır geçişinde sorun yaşayabilirsiniz. Çoğu firma mail ile sorduğunuz sorulara cevap verecektir, yazışma dili olarak İngilizce kullanabilirsiniz. Ayrıca iki sürücü arabayı sürecekse kiralarken belirtmekte fayda var çünkü sözleşmede ismi geçmeyen sürücü kullanırken meydana gelen herhangi bir hasarda kiralama şirketi hiçbir sorumluluk almayacak ve hatta size karşı dava açacaktır.
Araba ile gezecekler için bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise park meselesi. Kiraladığınız evlerin veya kalacağınız yerlerin uygun bir otoparkı olup olmadığına dikkat etmelisiniz çünkü bu sefer kendi konaklama ücretinizin üstüne bir de arabanın konaklaması için ücret ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Arabayla gezi yapacağım, araba için yanıma ne almalıyım? diyenler için ilk sırada USB port olmama ihtimaline karşın veya tek port olma ihtimali için Powerbank geliyor. Evde ne kadar powerbank var ise hepsini alıp götürün çünkü telefonunuzun şarjı varken kaybolmak veya bir sorun yaşamak telefonunuzun şarjı yokken yaşamaktan her zaman daha iyidir. Çoğu telefonun bluetooth ile bağlanma özelliği var. Yine de olmaması ihtimaline karşın veya bir kaleye çıkıp birden müzik dinleme ihtiyacınız olabileceğini göz önüne alarak bir bluetooth hoparlör taşımanızı tavsiye ederim. Termos hususunda internette yazanlar çelişkili. Kimisi içi boş ise uçağa taşımanızda sorun yok diyor ancak şüpheli görünüp alınmayabilir diyenler de var. Eğer çöpe giderse üzülmem dediğiniz bir termosunuz varsa yanınıza almanızı öneririm. Hem sabah evden yapıp yanınıza alarak çıktığınız kahveler ile tasarruf yapacak hem de bir araba bardağı olarak kullanma fırsatı bulacaksınız. Oraya gidip ucuz yollu bir termos almak da düşünülebilir.
Güneş gözlüğünü hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum ancak yine de söylemiş olayım. Hem gezi hem araba için olmazsa olmaz. Aynı minvalde vücut ve yüz için güneş kremi de en önemliler listesinde yer alır. Güneş kremi olmadan cennet mahallesi Aliş gibi ülkeye dönebilirsiniz diğer kötü bir ihtimal ise maskesiz Deadpool gibi yanıklar içinde dönmek ki daha üzücü olacaktır.
Güneş kremi yaşlanmayı geciktirir, kırışıklıkların oluşmasını önler ve cildi UV ışınlarından koruyarak cilt kanseri gelişme riskini azaltır. Kamu spotumuz bitmiştir. |
Hem konaklayacağınız yerlerde hem de arabada ihtiyacınız olacak bir diğer nesnemiz ise terlik evet bildiğimiz terlik. Ayakkabılarınızın içinde hapis olan ve bütün gün bilmem kaç bin adım atmış olan ayaklarınız için terlik mutlaka yanınızda olmalı. Biri sürerken diğeri uyurken ve uçak yolculuklarınızda da kullanma amaçlı minik bir seyahat yastığı ise önemsiz gibi görünse de, iyi ki almışım dedirtebilir.
Zaten yanınızda olacaktır ancak hatırlatmak gerekirse ehliyetiniz muhakkak yanınızda olmalı. Sınır polisleri veya şehir içerisindeki çevirmelerde güvenlik görevlileri ehliyetinizi göstermenizi isteyebilir. Vizesiz balkan ülkelerinde T.C. ehliyeti geçerlidir. Her sınırdan geçişinizde çıktığınız ülkenin polisi pasaportunuzu görmek isteyecek, gireceğiniz ülkenin polisi ise pasaportunuzu, muhtemelen ehliyetinizi, aracın ruhsatını ve Green Pass belgesini görmek isteyecektir ve bunun arkasından giriş damgasını basacaktır. Tabi tipinizi beğenmeyip yok sen girme deme ihtimali var ama gelin ata binmiş 'ya napıyorsunuz ya yasa hükmün gereğince' demiş.
Bazen uygun yemek bulamama ihtimaline veya aniden midenizin kazınması ihtimaline karşın merkezden değişik abur cubur çikolata çubuk kraker ve cips ile su ve meyve suları depolamayı ihmal etmeyin. Aç ayı bir ihtimal oynasa dahi aç ayı asla sokak sokak gezmez. Hem de farklı ülkelerin değişik paketli ve sağlıksız gıdalarını afiyetle deneme fırsatınız olur. Buradan taşımamak adına gittiğinizde araba için ıslak mendil ve peçete satın almayı da unutmayın.
Peki kalacağımız yerler için yanımıza ne almalıyız?
Biz konaklama olarak Airbnb tercih ettik, uygulama üzerinden kalacağımız yerleri seçerek ödeme yaptık. Herhangi bir sorun yaşamadık, yazılanlara dikkat ederek kalacağınız yeri tutarsanız sizin de sorun yaşayacağınızı düşünmem. Özellikle ödemeyi uygulama üzerinden yaparsanız uygulama ziyadesiyle güvenli bir platform zaten sizden önce kalanların yorumlarını da görebiliyorsunuz. Evlerde ütü, ütü masası, çamaşır makinesi, tencere, tabak, bardak, havlu gibi temel ihtiyaçlar mevcut bulunuyor. Her evde tuz ortak olan tek mutfak malzemesiydi. Bazı evlerde ise kahve, şeker, bitki çayı, yağ mevcuttu. Bir önceki misafirden kalan kullanılabilir ürünleri de görürseniz şaşırmayın. Fakaaat konu çaya gelince biz vurulduk. Yanımıza çay almamıştık ve ilk günden ağşam olsa da eve gitsek çay goysak moduna girmiştik. Günün yorgunluğunu atmada en efektif yöntem herkes bilir ki uzanıp çay içmektir. Fakat siyah çay bulmakta çok zorlandık, bulduğumuzda çok pahalıydı. Bu sebeple yanınızda sallama çay ve çözünebilir kahve götürmenizi şiddetle tavsiye ederim. Hem ekonomik olarak karda olacak hem de istediğinizde çay kahve içme rahatlığına sahip olacaksınız. Kendi adıma konuşmak gerekirse bütün gün şehrin sokaklarını arşınladıktan sonra kafeye oturmaktansa soyunup yıkanıp huzurla bir çay içip şehir hakkında okumalar yapmak daha çekici geliyor. Her evde çamaşır makinesi olsa da deterjan bulunmuyor, ben yıkarım kıyafetlerimi diyenler için yanınıza minik miktarda toz deterjan almanız gerekecek.
Gezerken yanımızda neler bulunduralım, yolumuzu yönü nasıl bulalım?
Öncelikle telefonun şebekesini kullanma hususundan bahsetmek lazım. Türk Telekom günlük 100 liraya mevcut tarifenizi yurtdışında belli ülkelerde kullanabilme seçeneğini sunuyor, her operatörün kendi teklifi var. Bir diğer seçenek ise sanal hat satın almak yani E-SİM. AİRALO incelediğim seçenekler arasında en kapsamlı ve en uygun fiyatlı olanıydı. Sitesinde de nasıl kurulum yapılacağı anlatılıyor. İnternet içeren paketlerinden alarak, iletişim ve bağlantı sorununuzu çözebilirsiniz. Biz gezimiz esnasında hem biraz daha izole kalmak hem de tasarruf etmek adına telefonlarımızı uçak modunda kullandık. Bulduğumuz yerde Wi-fi bağlantısı kurduk. Öylesine yerlerde şifresiz Wi-fi bulabileceğiniz hep aklınızda olsun. Sokakta durup kablosuz ağ arayarak ,birden çok acil internet ihtiyacınız oluşursa, şifresiz bir bağlantı bulabilmeniz mümkün. Ben bir kere kalacağım evin ev sahibini anlaştığımız yerde göremeyince bir kafeye girerek kablosuz ağınıza 5 dk bağlanabilir miyim dedim ve tabi ki dediler, bu şekilde ev sahibimle buluştum.
Harita uygulamaları için birkaç seçenek mevcut. Maps.me daha önce kullandığım ve memnun kaldığım bir uygulamaydı ben onunla devam ettim fakat Google Haritalar'ı çevrimdışı kullanmak da bir diğer seçenek. Maps.me uygulamasını indirerek gezeceğiniz yerlerin haritalarını önceden indirmeniz gerekiyor, google haritalar için de aynı durum geçerli. Ben yurtdışında geçirdiğimiz süre boyunca iki uygulamayı da denedim ve Google Haritalar çevrimiçinde harikayken çevrimdışı kullanımda benim için sınıfta kaldı.
Gezeceğiniz ülkelerin dilleri için sözlük uygulamaları indirmek de akılcı olacaktır. Özellikle Balkanlar için alfabelerinin bizdeki karşılığını indirmenizi tavsiye ederim, ben daha önceden Rusça ile ilgilendiğim için Kiril alfabesini yavaş da olsa okuyabiliyorum. Bu sayede ilk görüşte çok yabancı görünen ama okuyunca aa bu muymuş diyeceğiniz kelimelerle tanışacaksınız. Yer yön bulurken de tabelalarda işinize yarayabilir, ancak harita uygulamaları o kısmı çoğunlukla hallediyor.
Kıyafet anlamında gideceğiz mevsime göre muhakkak değişecektir ancak bol tişört, yağmurluk, şemsiye genel önerilerim olacak. Onları mı taşıyacağız diyebilirsiniz ancak az yer kaplayan bir şemsiye götürmeniz olası bir yağmurda işinizi görecektir ve yağmurluk da hafif esintilerde aynı zamanda ince bir mont olarak kullanılabilir.
Her zaman yanınızda bulundurabileceğiniz içine pasaportunuzu ve paranızı koyabileceğiniz küçük bir çanta edinmeyi unutmayın.
Sağlık ile ilgili durumlar için yanımızda bulundurmamız gerekenler nelerdir?
Yurtdışına seyahat edecek kişiler ülkemizdeki gibi kolayca sağlık hizmetine ulaşamayacağını bilmelidir. Acile gidip doktor döverek muhtemelen tebrik edilmeyecek veya üst insan gibi hissedemeyeceksiniz, bu sebeple hasta olmamak için elinizden geleni yapın. Velev ki hava değişiminden bir nezle grip veya ishal kusma durumu yaşandı diyelim, aynı zamanda bir çocuk doktoru olarak bununla ilgili yanınıza almanızı önereceğim birtakım şeyler var.
Nemlendirici herhangi bir krem, stilex benzeri bir kaşıntı giderici krem, sinek savar spray, ateş düşürücü ağrı kesici, mümkün ise bir kutu antibiyotik, antibiyotikli krem, yara bandı, maflor veya reflor gibi bir probiyotik, metpamid gibi bir bulantı kusma ilacı, yemeklerden kaynaklanabilecek rahatsızlıklar için panto ve gaviscon türevi ilaçlar, alerjik durumlar için allerset benzeri bir allerji hapını yanınızda bulundurmanızı öneririm.
Bir şehir gezilirken hangi sırada gezilmeli, araştırmalarımızı nasıl yapmalıyız?
Öncelikle daha önce de söylediğim gibi ayak tabanlarınız eskimeden bir şehri gezmiş sayılmazsınız. Ben yoğun bir tempoyla başlayıp gün sonuna doğru yavaşlamayı tercih ediyorum. Gezilerimizde günde 2 öğün ile idare edip arada bir dondurma, çikolata kaçağı yapmayı tercih ediyoruz eşimle. Ancak yemek yiyeceğimiz yerleri de önceden google haritalarda 'restoran' araması yaparak önce online olarak keşfedip sonrasında elediğimiz seçenekleri fiziki olarak gezerek karar veriyoruz. Çok uzak bir nokta değilse her yere yürüyerek gitmeyi tercih ediyoruz bu esnada yeni görülecek yerler, internetteki sayfalarda yazmayan yerler görüyoruz. Çünkü gezdiğiniz yerler internette gösterdikleri yerlerin çok daha fazlası, buna emin olabilirsiniz. Sadece aynı şeyleri görmeyi değil beraberinde farklı şeyleri de görmeyi hedefleyin.
Şimdilik önerilerim bu şekilde,
Takip eden sorularınız için yorum veya mail atabilir, instagram üzerinden yazabilirsiniz.
Herkese bol yorulup bol görmeli harika geziler!
endercaneroglu22@gmail.com
https://www.instagram.com/endercaneroglu/?hl=en
Yorumlar
Yorum Gönder